Bretton Woods Anlaşması, tarihi öneme sahip bir anlaşma olup dünya ekonomisinin düzenlenmesi ve istikrarını sağlamak için uluslararası bir çerçeve oluşturmak amacıyla gerçekleştirilmiştir. İkinci Dünya Savaşı’nın yıkıcı etkileri altında bulunan dünya, ekonomik istikrarın ve uluslararası ticaretin yeniden canlanması gerekliliğini hissettiği bir dönemde bu anlaşma yapılmıştır.

1944 yılı Temmuz ayında ABD’nin New Hampshire eyaletindeki Bretton Woods kasabasında gerçekleşen konferansta, 44 ülkenin temsilcileri bir araya gelerek uluslararası ekonomik ilişkileri düzenlemek ve istikrarı sağlamak üzere anlaşmışlardır. Anlaşmanın imzalanmasıyla uluslararası ekonomik sistemin temelini oluşturan kurumlar olan Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası (IBRD) kurulmuştur.

Bretton Woods Anlaşması’nın ana hedeflerinden biri döviz kurlarının istikrarını sağlamaktı. Bu çerçevede, sabit döviz kurları sistemi öngörülmüş ve her ülkenin para birimi altınla bağlantılı olarak belirlenmiştir. Bu sistemde, ülkeler kendi para birimlerinin değerini belirlerken altın rezervlerine bağlı kalmış ve bu şekilde döviz kurlarındaki dalgalanmaların kontrol edilmesi amaçlanmıştır.

Ayrıca, IMF’in kurulmasıyla ülkeler arasında ekonomik istikrarsızlık durumunda acil finansal yardım ve destek sağlanması öngörülmüştür. IMF, üye ülkelerin ekonomik reformları desteklemek, döviz rezervlerini güçlendirmek ve ödemeler dengesizliklerini düzeltmek amacıyla kaynak sağlama yeteneğine sahip bir kuruluş olarak işlev görmüştür.

Dünya Bankası (IBRD) ise savaş sonrası yeniden yapılanma ve kalkınma sürecinde üye ülkelerin ekonomik kalkınmalarına destek olmak amacıyla kurulmuştur. İlk olarak savaş sonrası Avrupa’nın yeniden inşası için kaynak sağlayan Dünya Bankası, daha sonra dünya genelinde kalkınma projelerini desteklemek, altyapıyı güçlendirmek, yoksulluğu azaltmak ve ekonomik büyümeyi teşvik etmek amacıyla faaliyet göstermiştir.

Bretton Woods Anlaşması, uluslararası ticareti teşvik etmek için de çeşitli önlemler içermiştir. Ticaretin serbestleştirilmesi, tarifelerin azaltılması ve ticaret engellerinin kaldırılması gibi adımlar, ülkeler arasındaki ticaretin artmasını ve ekonomik ilişkilerin güçlenmesini amaçlamıştır. Bu doğrultuda, Uluslararası Ticaret Örgütü’nün (ITO) kurulması planlanmış, ancak ITO’nun kurulması yerine ticaretin serbestleştirilmesi daha sonra GATT (Genel Tarif ve Ticaret Anlaşması) ile ilerletilmiştir.

Ancak, Bretton Woods sistemi zamanla zorluklarla karşılaşmıştır. 1970’lerde ABD’nin altın standardından ayrılmasıyla birlikte döviz kurlarında dalgalanmalar artmış ve sabit döviz kurları sistemi çözülmüştür. Bu durum, Bretton Woods Anlaşması’nın temel prensiplerinin uygulanmasında yaşanan zorlukları ve değişen ekonomik koşulları göstermiştir.

Sonuç olarak, Bretton Woods Anlaşması uluslararası ekonomik sistemi düzenlemek, istikrarı sağlamak ve savaş sonrası dünyada ekonomik yeniden yapılanmaya destek olmak amacıyla yapılmış tarihi bir anlaşmadır. IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlar, bu anlaşma ile kurularak uluslararası ekonomik ilişkilerin düzenlenmesinde ve ülkeler arası iş birliğinin sağlanmasında önemli bir rol oynamıştır.

Kategori: