Antik çağlarda savaş stratejileri ve teknikleri, o dönemin kültürlerine, coğrafi koşullarına ve teknolojik olanaklarına bağlı olarak çeşitlilik gösteriyordu. Antik çağda savaşlar, genellikle toprak, güç ve kaynaklar üzerine yoğunlaşmıştı. Özellikle Yunan, Roma, Pers, Mısır gibi büyük medeniyetlerin savaş stratejileri ve teknikleri belirleyiciydi.
Yunanlılar, özellikle M.Ö. 5. yüzyılda Perslere karşı verilen savaşlarla tanınıyorlardı. Yunanlılar, Phalanx adı verilen bir savaş formasyonunu kullanıyorlardı. Bu formasyonda, ağır silahlı piyadeler bir araya gelerek kalkanlarını birbirlerine dayayıp düşmana karşı duvar gibi bir yapı oluştururlardı. Bu yöntem, düşmanın hızlı hareket eden atlı birliklerine karşı oldukça etkiliydi.
Roma İmparatorluğu, savaş stratejilerinde disiplin, organizasyon ve mühendislikteki ustalığıyla tanınıyordu. Roma ordusu, manipüler taktikler adı verilen bir dizi esnek savaş formasyonu kullanırdı. Ayrıca, Roma mühendisleri kuşatma makineleri ve yol yapımı gibi konularda ileri teknoloji kullanarak savaş stratejilerini güçlendirirdi. Roma ordusu, düşmanın zayıf noktalarını belirlemekte ve stratejik avantaj sağlamakta oldukça başarılıydı.
Pers İmparatorluğu ise genellikle çok çeşitli birlikleri ve farklı savaş taktiklerini kullanarak başarı elde ederdi. Persler, okçuluk ve süvarilerin yanı sıra uzun mızraklar ve kılıçlarla donatılmış piyadeleri de kullanıyorlardı. Ayrıca, diplomatik taktikler ve psikolojik savaş unsurları da Pers İmparatorluğu’nun savaş stratejileri arasında yer alıyordu.
Mısır, Nehir Krallığı döneminde savaş stratejilerinde öne çıkan bir diğer güçtü. Mısır’ın sahip olduğu zengin tarım arazileri ve Nil Nehri’nin sunduğu avantajlar, onları güçlü kılıyordu. Mısır ordusu genellikle yaygın olarak kullanılan kalkanlar, kılıçlar ve mızraklarla donatılmış piyadelerden oluşuyordu. Ayrıca, atlı birlikler de stratejik olarak kullanılıyordu.
Antik çağda savaş stratejileri ve teknikleri, dönemin şartlarına göre sürekli evriliyordu. Teknolojik ilerlemeler, coğrafi farklılıklar ve kültürel etkileşimler, her bir medeniyetin savaş stratejilerini etkilerken, birçoğu günümüzde bile askeri stratejilerin temelini oluşturan prensipleri belirlemişti.